Lee Hwa Shin, kayda değer bir gazetecilik yeteneğine, varlıklı bir aileye ve övgüye değer bir eğitime sahip yakışıklı bir sunucudur. Aynı zamanda habercilik dünyasında rastlanabilecek en azılı rakiplerden biridir ve durmaksızın haber peşinde koşar. Ancak şans eseri, başka bir azılı rakiple de karşılaşır - meteorolog Pyo Na Ri. Pyo Na Ri, sunucu meslektaşı gibi parlak bir özgeçmişe sahip değildir, üçüncü sınıf bir üniversiteye gitmiştir ve istasyonla sadece geçici bir sözleşmesi vardır. Aptal dış görünüşü içindeki ateşi gizlese de, Na Ri bulunduğu yere gelmek için çok çalışmış, hatta kutu kaldırmak gibi tuhaf işler bile yapmış. Hem sunucu hem de meteorolog, istasyonun en değerli çalışanı olma yarışında artık birbirlerini rakip olarak görmektedir. Ama iki rakip birbirlerine aşık olmaya başlarsa ne olur? Bu dram bir yayın istasyonu için bile çok fazla olabilir.

Saf öz enerjisiyle yaratılmış tek gerçek ölümsüz olan Shang Gu, ölümlülerin tanrı gibi andığı dört kadim ölümsüzün başını çeker. Tanrısal görevleriyle evrenin dengesini korurlarken, hikâye Shang Gu ve Bai Jue arasında yüzyılları aşan derin bir aşkı ve bu aşkın getirdiği imtihanları konu alır. Kudretin gölgesinde filizlenen bu bağ, yalnızca kalpleri değil, kaderi de sarsacaktır.

Hayallerin peşinde koşarken, bazen kalbini de yanına alman gerekir… Hyun Soo, tüm konforunu geride bırakarak işinden ayrılır. Tek hayali, içindeki hikâyeleri dünyayla paylaşmak… Bir televizyon yazarı olmak. Jung Sun ise Fransız mutfağına tutkuyla bağlı genç bir aşçıdır. Kendi restoranını açma hayali, onu ayakta tutan tek şeydir. İkisi, hayatın kesiştiği bir noktada buluşur. Hayaller, umutlar ve kalp çırpıntıları arasında… Bu yolculukta onlara gereken en önemli şey; sabır, azim ve… belki de biraz aşk. “Çünkü bazen bir hayal, iki kalple daha güzeldir."

Yozlaşmış Joseon'da, bir zamanlar tertemiz olan Gyeonggang Nehri bulanık bir akıntıya dönüşürken, çarpık kaderlerin sürükleyici bir hikayesi ortaya çıkıyor. Geçmişini gömen ve gangster olarak hayatta kalmaya çalışan Jang Si Yul, keskin zekalı ve dürüst bir ruh olan Choi Eun ve dürüst bir yetkili olmaya çalışan idealist Jung Cheon, adalet kıt olduğu ve hayatta kalmanın bir bedeli olduğu bir dünyada kaderlerini birbirine bağlıyor.

Bu yapım bir antoloji şeklinde ilerliyor. Yedi farklı hikâyeyi anlatıyor. Her birinde insanlar, istediklerine ulaşmak için doğaüstü güçlerden faydalanıyor. Ancak bu yolculuklar yalnızca arzularını gerçekleştirmekle kalmıyor; aynı zamanda onların aşkı bulma yollarını da açığa çıkarıyor. Yani her bölüm, farklı karakterlerin hem doğaüstü olaylarla hem de duygusal yolculuklarla yüzleştiği bağımsız hikâyelerden oluşuyor.

Oasis dizisi, 80'ler ve 90'lar arasındaki çalkantılı Güney Kore zamanlarında hayallerinin ve dostluklarının yanı sıra her ne pahasına olursa olsun ilk ve tek aşklarını korumak için şiddetle mücadele eden üç genci konu alıyor. Lee Doo Hak (Jang Dong Yoon), Jeolla Eyaletindeki küçük bir şehirde doğan genç bir adamdır. Zeki ama masum biri olmasına rağmen kaderinin ona sunduğu olaylar kasırgasına kapılır ve kendini bir çatışmanın ortasında bulur. Bir emlak dolandırıcılığına bulaştıktan sonra siyasi bir gangster olur ve hayatını babasının haksız ölümünün intikamını almaya adar.

Yoshikawa Nao, ailesi büyükbabasının taşradaki çiftliğini miras almak için ayrıldığında tek başına yaşamak için geride kalır. Yeni dairesine taşındığı gün, dairenin aynı zamanda okulundan sevimli, süper havalı, popüler bir çocuk olan Uehara Hisashi'ye kiralanmış olduğunu keşfeder. Kaldıkları ev ajansı beklenmedik bir şekilde kapanmakla kalmamış, ev sahibi onlara daireleri için beklediklerinden daha fazla ödeme yapmaları gerektiğini söylemiştir. Paraları ve geri dönecekleri bir evleri olmayan Nao ve Hisashi, ev arkadaşı olarak birlikte yaşamaya karar verirler.

On beş yıl önce, genç bir kız okula giderken kaçırılır ve o sırada ilkokul öğrencisi olan Park Hae Yeong bu olaya tanık olur. Birkaç gün sonra kaçırılan kız ölü olarak bulunur ancak polis suçluyu bulamaz. Zaman geçtikçe, Hae Yeong bu nedenle polise güvenmemeye başlar. On beş yıl sonra, Hae Yeong artık bir polis memuru ve suç profilcisi olmuştur, uzun zamandır çözülememiş davalar için kurulan bir soruşturma ekibinde görev yapmaktadır, sıcak bir kişiliğe sahiptir ve kendisi de bir polis memuru olmasına rağmen polislere güvenmemektedir. Bir gün, geçmişte yaşayan bir Dedektif olan Lee Jae Han ile iletişim kurmasını sağlayan bir telsiz bulur. Ve bu gizemli olayın sonrasında, polis memurları Hae Yeong, Jae Han ve Cha So Hyun, uzun süredir çözülememiş davaları çözmek için birlikte çalışmaya başlar.

Sınıfın en altındaki sessiz, arkadaşsız "yalnız kurt", ezici güzellikteki, acımasız ve popüler "Kral" Kiyoi'ye ilk görüşte aşık olur. Liseyi bitirip türlü iniş çıkışlar yaşadıktan sonra Hira ve Kiyoi sevgili olmuş ve Hira'nın evinde mutlu bir birliktelik hayatı yaşamaya başlamışlardır. Üniversite mezuniyeti yaklaşırken Hira, popüler fotoğrafçı Noguchi'nin asistanı olarak çalışmaya başlar ve bir profesyonelin işini görür. Kiyoi'nin genişleyen oyunculuk kariyerine engel olmak istemeyen Hira, ondan yavaş yavaş uzaklaşmaya başlar. Kiyoi'yi tanrısal ve değerli bir varlık olarak gören Hira ve birbirlerini düşünmelerine rağmen Hira ile eşit bir seviyede "normal" sevgililer olmak isteyen Kiyoi arasında anlaşmazlıklar yavaş yavaş başlar.